İpek Emek'in ilk senaryosu

Hepinize merhaba,
Baktım annemin blogu güncelleyeceği yok, bu aralar film çekmeye, senorya yazmaya merak saldığım için onlardan birini sizinle paylaşayım istedim. Henüz okuma yazma bilmediğim için ben söylüyorum babam yazıyor ama senaryo tamamen bana ait.  Hepinize filmi çektikten sonra galaya davet edeceğim, iyi seyirler şimdiden :-)

Filmin Adı: Balıklarla Macera

Konusu: Denizler dünyasında yaşayan bir balina, bir yunus, bir yavru keskin dişli bir balık ve bir de denizkızının maceralarını anlatıyor.

Sahne 1

Yavaş yavaş, denize güneş ışıkları düşmeye başlar. Bütün canlılar uyanırlar.
Tam o sırada denizkızı taşların üzerinden oturuken yanına bir yunus gelir.

Yunus: Neyin var denizkızı
Denizkızı: Bugün çok yoğunum, bir sürü iş var, şimdiden bu işleri nasıl yapacağımı düşünüyorum.
Yunus: Merak etme, ben sana yardımcı olurum.
Denizkızı: Çok sağol yunus kardeş, ancak bu işleri benim yapmam gerekir.
Yunus: Tamam nasıl istersen, ben biraz yemek bulmaya gidiyorum.

Sahne 2

Yunus sahneden uzaklaşır, denizkızı ise düşünceli bir biçimde yüzmeye başlar.

Tam o sırada bir küçük balık bağırır.

keskin dişli küçük balık: hey, üzerime basma, beni görmüyor musun.
denizkızı: özür dilerim, seni göremedim, neredesin.
küçük balık: tam da kuyruğununu altında
denizkızı: a tamam, şimdi gördüm seni, ne yapıyorsun buralarda
küçük balık: köpek balığnıdan kaçtım, az kalsın yakalanıyordum.
denizkızı: ne buralarda köpek balığımı mı var, eyvah çok tehlikeli...
hemen yunus kardeşlerime haber vermeliyim, gelip beni korusunlar, yoksa köpek balıkları beni yakalar.

Denizkızı hızlıca uzaklaşır, küçük balık mağaraya girer.

Sahne 3

Köpek balığı ortalıkta dolaşıyor. Denizkızı yunuslara gitmek üzereyken köpekbalığı denizkızını görüyor.

köpek balığı: Hey, sen denizkızı, nereye gidiyorsun
denizkızı: sana ne, istediğim yere giderim.
köpek balığı: öyle mi, ancak ben buraları bilmiyorum, bana yol gösterir misin.
denizkızı: hayır göstermem, acelem var benim
köpekbalığı, denizkızının önünü keser.
köpekbalığı: hiçbir yere gitmiyorsun, senin gideceğin yer benim midem.
denizkızı çığlık atar

sahne 4

Denizkızının çığlıklarını duyan yunus hızlıca denizkızının yardımına koşar.
Yunus: bırak denizkızını, sana diyorum
köpekbalığı: bırakmam, onu yiyeceğim.
yunus: sen öyle zannet
yunus, kafasıyla köpekbalığının karnına vurur, köpekbalığı kaçar.
denizkızı: çok teşekkür ederim, beni kurtardın.
yunus: önemi yok denizkızı, sen de daha dikkatli olmasın. Bu köpekbalıkları tehlikelidir.
Denizkızı: biliyorum, sana haber vermek için geliyordum.

sahne 5
hızla uzaklaşan köpekbalığı balinaya rastlar.
balina: Nereye kaçıyorsun böyle köpekbalığı
köpekbalığı: sorma balina kardeş, yunus benim karnıma vurdu, ben de oradan uzaklaştım. Karnım da çok aç, çok güzel bir denizkızı bulmuştum.
balina: ne denizkızı mı, nerede hemen göster, gidip onu yiyelim.

balina ve köpekbalığı hızlıca yola çıkmışlardı.

sahne 6
yunus ve denizkızı diğer yunuslara haber vermişti. Ortada onlarca yunus bekliyordu. birden balina ve köpekbalığı gözüktü.

denizkızı: hey köpekbalğı ve balina, buradan hemen gidin
balina: hayır seni yemeye geldik
köpekbalığı: artık bizden kaçamazsın, seni gidi denizkızı
yunus: yok öğle yağma, derhal burayı terkedin.
balina ve köpekbalığı, etrafta onlarca yunus olduğunu görünce hemen kaçarlar.

denizkızı bütün yunuslara tek tek sarılır...
hep birlikte el ele tutuşur dans ederler.

mutlu son

Kardeşçe aylar...

 

Epey konumuz birikti hemen anlatalım:

 

Önce Bahar'ın sözlüğü:

 

Abba ge

Adda

Ayi (ayı)

Vobo (lavabo)

Atti

Ditti

Bu (su)

Şş (su)

Anne

Babaci (babacığım)

Dede

Ayda (Haydar)

Del gel

Dodi ( gönül)

Asc aç

Ba ( balık)

Bo (top)

Ebi (elbise bisküvi)

Meme

Mamma

Momon (balon)

Nomnom (dondurma)

Dudu (dur dur!)

Eee ee (uyku)

Eyi (erik)

Eddidu (eskici)

 

İpek'in de kendine has sözlüğü yaşına uygun devam ediyor:

Kemik ilacı: süt

Söyleme kanalı: radyo

Mototislet: ne var yani dilim dönmüyorsa? Yıllarca sallate dememle uğraştınız şimdi de mototislete taktınız!

 

 

Bahar:

Yürümeye başladığımdan beri özgürlüğümü ilan etmiş durumdayım, beni engellemeye çalışanlara çok sinirleniyorum. İstemediğim bişey olduğunda kafamı sağa sola vuruyorum, geçenlerde biraz abartmışım kafam yarıldı :-(

Bebeklerle oynamayı onlara mama yedirmeyi çok seviyorum. Bir diğer sevdiğim şey ise ablamın kurduğu oyunları bozmak, özellikle legoları bozmaya bayılıyorum. Annem o yüzden bize yapboz kardeşler diyor. Ha bir de bana bovling topu diyorlar. Çünkü herşey yerde dağınık daha iyi öyle düzenli durmalarını sevmiyorum hemen gidip dağıtıyorum.

Elbise giymeyi çok seviyorum, saçıma tokaları takıp koluma bilezikleri de taktım mı başlıyorum beğenileri beklemeye. Kimse bişey demezse de kendi kendime ayyy ayyy demesini biliyorum.

Telefonu elime alır almaz alo alo diyerek evin içinde dolaşıyorum.

Banyo yapmaya bayılıyorum, çıkartmaya çalıştıklarında kıyameti kopartıyorum.

Çapulculuğu 1 yaşımda öğrendim, tencere tava sesi duyunca heyecanla el çırpıyorum.

Nay nay çalınca oynamaya bayılıyorum elime mendil alıp tey tey bile yapıyorum.

Kendi bestelerim olan iki şarkının sözlerine de burada yer vererek sözlerimi sonlandırayım:

Dodi nono di, dodi nono di

Bıcı bıcı aaa, bıcı bıcı aaa

 

 

İpek:

Bu aralar insan vücuduna takmış durumdayım. En büyük hayalim midemi görmek! Ayrıca kandan alyuvarlar çıkartıldığında ne renk olacağını çok merak ediyorum. Enzimlerle ilgili sorularımı annem sessizlikle geçiştiriyor, biyoloji bilmiyor mu ne?

Bir sürü arkadaşımın süt dişleri çıkmaya başladı, benimkiler de tık yok. Çok bozuluyorum bu duruma. Kendim sallamaya çalıştım ama Neşe abla daha vaktin gelmediğine beni ikna etti. Yoksa ben bilirdim o dişleri çıkartmasını :-)

Evcil hayvan istiyorum ama annem babamla yaptığımız planlara sürekli engel oluyor. Halbuki ben evde balık, kuş, fare, kedi, köpek... beslemek istiyorum!

 

 

 

 Babaannem, dedem ve ben

Çirkin oldum 

 Merhaba

Bıcı bıcı çok güzeldi, keşke biraz daha kalabilseydim... 

Ceee!! 

 İzin verseniz de şu kitapları biraz karıştırsam...

 

 

 Gönül ablamız ve biz

 

 Tey tey...

 

 

 Çiftetelli kıyafetleri bana yakışmış mı?

 

 Gülen baykuş

 

 

 Dedem bize salıncak kurdu

 

 

 Arada uyuduğum da oluyor...

 

 

Yürümeye çalıştığım günlerden bir hatıra

Okulda pizza yapıyoruz 

 Bütün kızlar toplandık

 

 

 Annem ve ben

 

 

 Bu da emeklediğim günlerden bir hatıra

 

 

 Mezurayı aldım, ölçü alacağım.

 

 

 Dodi ve ben

 

 

 Anneannem ve ben

 

 Babaci ve ben

 

 

 Sözkonusu olan addaya gitmekse hiç sıkılmam beklerim

 

 

 Gözlüklerim yakışmış mı?

 

 Eteğim yakışmış mı?

 

 

 Sessiz olun bebe eee yapıyor

 

 

 Babalar ve kızları

 

 Bisikletimi çok seviyorum

 

 Fışkiyeyi ben aldım

 

 

 Çiftlik evini kurduk oynuyoruz.



 Moda sahile çadır kurduk

 Salıncak çok keyifli

 

 

 Öykü ve ben

 

 Piknikte İrem'le kendi soframızı kurduk

 

 Kayalıklarda baba kız sohbet ediyoruz

 

 Nay nay açacağım

 

 Bebek firarda

 

 

 Hadi sallayın

 

 

 Kuşlara yem verdik

 

 

 Midem bozulup hastaneye gittiğimizde serum taktılar, serumun bitmesini beklerken...

 Büyük ayı, küçük ayı ve ben

 

 Mösyö şaşa ve ben

 

 

 Günaydın...

 

 

 Balkonda cıbı cıbı keyfi...

 

 

 Ah dede ve ben

 

 

 Hadi adda gidelim...

 

 

 Ulaş Boran'ın doğumgününe gittim.

 Çevreci çocuk yarışmasında...

 

 

Emel ablamın doğumgünü.

Geziyoruz, görüyoruz

Mayıs ayında Kapadokya, Adana, İskenderun gezdim. İşte gezilerimizden bazı kareler

 

 Kapadokya yollarında mola...

 Hacıbektaş'a gittim...

 Kapadokyada kaldığımız pansiyon, yer sofrasında resim yapmak çok keyifli...

 Mağara pansiyonumuzun avlusunda...

 Son balona son dakika yetiştik...

 Babam ve biz...

 Perilerin evine gezmeye gittik. Tinkerbell nerelerde acaba?

 Tinkerbell'in evi burasıymış, etrafta peri tozları gördüm. Onu kapıda bekliyorum...

 Sıcakta yorulduk, biraz dinlenelim...

 Avanos'ta Kızılırmak kıyısında yemek yedik...

 Yeraltı şehrine iniyoruz, çok heyecanlı. Buz devrindeki dinazorlar var mı acaba?

 Amma uzamışım, kapının boyu benim kadar!

 Ortahisar kalesinde akşamüstü...

 Kaleye bir bakalım bakalım...

 Annem ve ben...

 Elif ablaların köyünde dama çıktım...

 İskenderinda önce deniz keyfi...

Sonra Nehir'le yemek keyfi.
Bu arada Bahar'ın annemin yanında taşıdığı kutu kutu bebek mamasının yüzüne bakmayıp Antakya mezelerini ham ham diye yediğini buraya not düşmek isterim :-)

Nehir'le gerçekten çok iyi anlaştık. Ama o İskenderun'da kaldı ben İstanbul'a döndüm :-( Keşke tekrar görüşebilsek....

 Tuz gölü