Artık emeklemeye başladım sayılır. Kollarımı da kullanarak ilerliyorum. Ama bir iki adım... Hemen yorulup düşüyorum. Minder, yastık hiçbir engel beni yolumdan alıkoyamıyor, parkelere emin adımlarla dinlene dinlene ulaşıyorum! Üst dişlerim geldi gelecek diyoruz ama hala ortada yoklar. Alttaki iki dişim ile idare ediyorum. Tutunup kalkma çalışmalarım devam ediyor. Dizlerimi dövmeyi öğrendim. Eğlenirken de yapıyorum, sinirlenip ağlarken de... Bir de fış fış kayıkçı var tabi. Anneannem öğretti, dört ayak üzerinde iken yaylanıp fış fış kayıkçı şarkısına tempo tutuyorum. Bu oyunu o kadar çok seviyorum ki yanımdakilere gülücükler dağıtmayı da ihmal etmiyorum. Guk ce oyununu da öğrendim. Ama annem guk deyip de ortadan kaybolup otuz saniye içinde dönmezse basıyorum yaygarayı. Elime geçirdiğim herşeyle sağa sola vuruyorum, ne güzel sesler dan dun pat küt... Sıkılınca da elimdekini yere atıveriyorum, yere çarpma sesi de çok güzel. Bol çalgılı müzikler çok ilgimi çekiyor, hepsi birbirinden farklı, kulak kabartıp dinliyorum. Bu arada, benden de minik olan kuzenimi merakla bekliyorum...
14 Ekim 2008 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder