Gayet hızlı emekliyorum, tutunup ayağa kalkıyorum ve sıralıyorum. Yürümeye epey yaklaştım galiba...
Bu ay bol fotoğraf az yazı ile karşınızdayım...
Artık gayet hızlı emekliyorum. Yeni uğraşım ise tutunduğum herşeyden güç alarak ayağa kalkmak. Kalkıyorum kalkmasına da şu denge sağlamak denen şey çok zor iş, Sağlayamadığımda kendimi yerde buluyorum. Kafamı bir kaç kere çok acıttım. Ama büyük bir gayretle çalışmalarımı sürdürüyorum. Çünkü bu çok işime yarıyor. Beni kucağına almasını istediğim kişiye dönüyorum, emekliyorum, ona ulaştığımda da dizlerine tutunup kalkıyorum ayağa. Mecburen beni kucaklarına alıyorlar.
Ceeeee!!!
Heeeey, ayağa kalktım. Niye kimse ilgilenmiyor?
Şu fotoğraf faslı bitse de dayımın doğumgünü pastasından yesek
Ayna ayna söyle bana seninle en çok ilgilenen kim bu dünyada?
Beyaz atlı prenses oldum.
Ateş kediye ateş ediyor, tabi ki şakacıktan...
Ateş ve ben, çoook uzaklara daldık gittik...
İrem'le evde çok sıkıldık. Havalar ısınsa da dışarı çıkıp oynasak.
Büyük hala ve ben
Babamla yollara düşmeden önce...
Oyun sonrası dinlenme vakti
Halamın kucağında keyfim yerinde
Acaba şu bana yaklaşmakta olan yemeği yesem mi yemesem mi?
Bu flütü böyle ses çıkacak şekilde yapsalarmış daha iyi olurmuş
Elmayı böyle yemek daha keyifliymiş.
Gülmeyeyim de çok dişim olmadığı ortaya çıkmasın. Dişlerimin hepsi çıksın da şu azıcığı gözüken güzel sofradaki herşeyi yiyebileyim.
Ben eğirdim anneannem ördü
Bu şapka sanki bana biraz büyük geldi
İşte bu ayki hikayemizde bu kadar...
Artık emeklemeye başladım sayılır. Kollarımı da kullanarak ilerliyorum. Ama bir iki adım... Hemen yorulup düşüyorum. Minder, yastık hiçbir engel beni yolumdan alıkoyamıyor, parkelere emin adımlarla dinlene dinlene ulaşıyorum! Üst dişlerim geldi gelecek diyoruz ama hala ortada yoklar. Alttaki iki dişim ile idare ediyorum. Tutunup kalkma çalışmalarım devam ediyor. Dizlerimi dövmeyi öğrendim. Eğlenirken de yapıyorum, sinirlenip ağlarken de... Bir de fış fış kayıkçı var tabi. Anneannem öğretti, dört ayak üzerinde iken yaylanıp fış fış kayıkçı şarkısına tempo tutuyorum. Bu oyunu o kadar çok seviyorum ki yanımdakilere gülücükler dağıtmayı da ihmal etmiyorum. Guk ce oyununu da öğrendim. Ama annem guk deyip de ortadan kaybolup otuz saniye içinde dönmezse basıyorum yaygarayı. Elime geçirdiğim herşeyle sağa sola vuruyorum, ne güzel sesler dan dun pat küt... Sıkılınca da elimdekini yere atıveriyorum, yere çarpma sesi de çok güzel. Bol çalgılı müzikler çok ilgimi çekiyor, hepsi birbirinden farklı, kulak kabartıp dinliyorum. Bu arada, benden de minik olan kuzenimi merakla bekliyorum...