15 Ağustos 2008 Cuma

5. ayım

Artık hayatta anne sütünden başka tatlar da olduğunun farkındayım. Kahkaha atmayı öğrendim. El parmaklarımdan sıkılmıştım şimdi ayak parmaklarımı keşfettim. Parmaklardan sıkıldığımda da yakınımda ne varsa elime alıp onu emiyorum. Emeklemek için çok uğraşıyorum ama henüz sürünme aşamasındayım. Bir an önce ayaklanma istediğim için elimden tutana yüklenip önce oturuyor sonra da ayağa kalkmaya çalışıyorum, beni ayakta tuttuklarında da fırsat bu fırsat uygun adım bacaklarımı haraket ettiriyorum. Sinirlendiğimde ellerimi titretip bağırıyor, hatta çığlık atıyorum, daha da sinirlenirsem etrafa tekmeler savuruyorum. Annemin çabası beni çok etkilediği için o üzülmesin diye arada sırada yalancı memeyi ağzıma alıyorum. Ama çıkartıp sapını ağzıma sokmak daha çok hoşuma gidiyor. İşte böyle büyümeye devam ediyorum...

Ceeee!

Sokakta konser dinlemek, hele de uyuklayarak dinlemek çok güzelmiş...

Ne var, hiç kangurusunu yemeğe çalışan bebek görmediniz mi?

Cici kıyafetler giydirerek beni sürünmekten vazgeçiremezsiniz!

Biri anneme havucu bu şekilde yiyemeyeceğimi söyleyebilir mi lütfen!


Tanıştırayım, ayaklarım...

Feribota bindim, püfür püfür, çok keyifliydi...

Tatilde akşam uyuyakalıp günbatımını kaçırdığım için babam bu fotoğrafı benim için çekti.


Tatilde yeşillikler ve gölge altında keyfim yerindeydi...

Dedem ve ben...

Anne resim çekmeyi bırakıp beni doyurur musun? Bak çok sinirlendim ellerim titriyor!

Uykumu alamadım, mutsuzum ama uyumamakta da kararlıyım.

Dayım harçlığımı bu cebe de koymamış... Nerede benim harçlığım acaba?

5. ayın mutlu sonu, babam ve ben...

Hiç yorum yok: