Önce birkaç anekdot ve söz, sonra da bolca resim;
Elde iki tabak üzerinde fincan, içlerinde mutlaka kaşıkları ile bilgisayar başında çalışan annenin yanına gelirken: Anne al çay pişirdim, kahve pişirdim.
Bu aralar tek başıma oturmaktan korktuğum arabaya yaklaşırken: Baba koykcak bişey yok, ben burdayım.
Yemek yemediğim için bana küsen ananemi bir yolunu bulup konuşturduktan sonra: Anneee, anane bayıştı, konuşuyooooo!
Havalar ısındı sürekli geziyorum alışmışım sormaya, ayağıma takılan çantaya da soruyorum: Çanta nereye gidiyos?
Elimde tabağım çatalım bıçağım, bebeklerimi oturtmuşum yanıma: Çocuklar kafaltı hazırlıyom, kaşa kestim, zeyti kestim, eppek kestim, mumuta pişidim.
Artık sıralarını bile ezberlediğim müzik cdlerinden biri çalarken: Bak şimdi ne çalcak? Nemizin çalıyo (daha dün annemizin...), selam ediyo çalıyo (postacı...), atem tutem çalıyooo