22 Ekim 2009 Perşembe
19.ayım
Aylar su gibi akıp gidiyor, ben de hızla büyüyorum. Sokaklarda artık kendi kendime yürümek istiyorum. Mama sandalyesinde değil tıpkı büyükler gibi normal sandalyede yemek yemek istiyorum. Zeytin hala en sevdiğim yiyecek. Sofrada zeytin varsa gözüm başka hiçbirşeyi görmüyor, annem ve anneannemde çareyi sofraya azıcık zeytin getirerek buluyorlar. Resim yapmayı çok seviyorum. Pastel ve kuru boyalarım ile resim defterimin her sayfasına itina ile resim çiziyorum. Lego kutumun içine oturup çiş dememden heveslenen annem beni klozete oturtmaya kalktığında şiddetle reddettim. Ona ben klozete oturamam bana lazımlık al demeye çalıştım ama sanırım anlamadı. Bezle idare etmeye devam ediyorum yani anlayacağınız. Söylediğim kelimelerin ve iki kelimelik cümlelerin tamamını kayıt altına alamıyorlar artık. Aç, ka (kalk veya beni kaldır), pado (oyuncaklarıma, duvara, birine çarpınca pardon diyorum), neyde neyde (bişey ararken sık sık kullanıyorum), paka (parka gidelim), baaaak, bu günlerde en çok kullandığım kelimeler. Tırmanma faaliyetlerim genelde başarı ile sonuçlanıyor ama arada kazaya da uğruyorum. "Çocuklar düşe kalka büyür" diyorum ama dinletemiyorum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)