Elimi yumruk yapıp ağzıma sokuyorum bazen avcumun içini emmeye çalışıyorum. Bu uğraşlarımın her ikisinde de çok ses çıkartıyor olmalıyım ki annem dayanamayıp beni emziriyor.
Sabahları sakin sakin uyandığımda annem veya babam başucuma geldiğinde onlara utangaç utangaç gülümsüyorum. Objektifi görür görmez ciddi pozlar verdiğim için henüz bu gülümsemelerimi belgeleyemediler. Bu bakışmalardan sonra gerinme hareketlerime devam ediyorum. Biri bana yardım ederek bacaklarımı havaya diktiğinde ben de onunla uyumlu bir biçimde ellerime havaya kaldırıyorum.
Saçlarım biraz döküldü ve yattığım bölge neredeyse kel kaldı. Herhalde yenileri çıkacaktır. Kel kalmak istemem.
Gün içinde az uyuyorum, gittiğim her yeri gezmek istiyorum, o yüzden beni kucaklarına alıp gezdiriyorlar. Ben de yürümeye başladığımda nereleri kurcalayacağımı unutmayayım diye gördüğüm her kareyi hafızama kaydediyorum. Bugünlerde duvarları tavanları bitirdim, öne eğilip yerleri seyretmeye başladım.
Annemin bana söylediği şarkıları uzun uzun dinliyorum. Ona agu ile değil ama ımmm diyerek eşlik ediyorum. Bazen de onu taklit etmeye çalışıyorum ağzımı açıyorum ama sesim çıkmıyor. Arada yorulunca uyduruk şarkılar söylüyor ama olsun ben üzülmesin diye çaktırmıyorum.
Bu ay biraz gezdik. Annemin koltuğuma iliştirdiği oyuncaklarla aram çok iyi, yolculuklarda hep onları izledim. Yorulduğumda da uyudum. Araba ile yolculuk çok keyifli idi. Karadeniz havası da bana iyi geldi. Amasra da sık sık uyudum, sıkıldığımda da beni arabamdan çıkartıp etrafı göstersinler diye kıyameti kopardım. E tabi ki isteğimi yerine getirdiler...
Bu ay başka neler mi yaptım? İşte resimlerim:
Sabahları sakin sakin uyandığımda annem veya babam başucuma geldiğinde onlara utangaç utangaç gülümsüyorum. Objektifi görür görmez ciddi pozlar verdiğim için henüz bu gülümsemelerimi belgeleyemediler. Bu bakışmalardan sonra gerinme hareketlerime devam ediyorum. Biri bana yardım ederek bacaklarımı havaya diktiğinde ben de onunla uyumlu bir biçimde ellerime havaya kaldırıyorum.
Saçlarım biraz döküldü ve yattığım bölge neredeyse kel kaldı. Herhalde yenileri çıkacaktır. Kel kalmak istemem.
Gün içinde az uyuyorum, gittiğim her yeri gezmek istiyorum, o yüzden beni kucaklarına alıp gezdiriyorlar. Ben de yürümeye başladığımda nereleri kurcalayacağımı unutmayayım diye gördüğüm her kareyi hafızama kaydediyorum. Bugünlerde duvarları tavanları bitirdim, öne eğilip yerleri seyretmeye başladım.
Annemin bana söylediği şarkıları uzun uzun dinliyorum. Ona agu ile değil ama ımmm diyerek eşlik ediyorum. Bazen de onu taklit etmeye çalışıyorum ağzımı açıyorum ama sesim çıkmıyor. Arada yorulunca uyduruk şarkılar söylüyor ama olsun ben üzülmesin diye çaktırmıyorum.
Bu ay biraz gezdik. Annemin koltuğuma iliştirdiği oyuncaklarla aram çok iyi, yolculuklarda hep onları izledim. Yorulduğumda da uyudum. Araba ile yolculuk çok keyifli idi. Karadeniz havası da bana iyi geldi. Amasra da sık sık uyudum, sıkıldığımda da beni arabamdan çıkartıp etrafı göstersinler diye kıyameti kopardım. E tabi ki isteğimi yerine getirdiler...
Bu ay başka neler mi yaptım? İşte resimlerim:
Ceeeeee!!!!
Parmağımı emmeyeyim diye battaniyenin altına sakladınız ama sonuç ortada!